Sibel Can'nın müzikle tanışması küçük yaşlarda oldu. Henüz 13 yaşındayken, gelen teklif üzerine Viyana'da oryantel olarak sahneye çıkmaya başladı. Babası ile yurtiçinde ve yurtdışında yaptığı turnelerde hem oryantallik hem de solistlik yapmaktaydı. Galata Kulesi ve Astorya gibi kulüplerde çıkan sanatçıyı, Nükhet Duru'nun Fahrettin Arslan'a tavfiye etmesi üzerine sanatçının bir anda dünyası değişti. Sanatçı böylece Maksim Gazinosu'nda ilk sahnesini aldı.
Ancak yaşının küçüklüğü sebebiyle ceza alan gazinonun kapatılması üzerine Fahrettin Arslan'nın yardımıyla mahkemede yaşı 6 yaş büyülttürüldü. Maksim gazinosunda Muazzez Abacı, Neşe Karaböcek ve Emel Sayın gibi ismlerin alt kadrosunda çalışma imkanı buldu. Assolistliğe yükseldiğinde henüz 17 yaşında idi.
Sibel Can, albüm çalışmalarının yanında birçok dizide ve filmde de yer aldı. "Kaldırım Çiçeği", "Gülüm", "Bize Ne Oldu" ve "Berivan" gibi dizilerle kamera karşısında da başarısını kanıtladı. 2001 yılından beri Emre Plak ile çalışan sanatçı en son 2007 yılında "Akşam Sefası" adlı albümü ile sevenleriyle buluştu.
Yeminimdir Ecelimdir...
Ölümümdür Ayrılık...
Sana en son kalanımdan...
Hediyem bu pişmanlık..
Kaderin sana aşkı bir kere...
Sevesin diye ölesin diye...
Onu sadece göresin diye...
Ya da zevk için vermiyor...
Yanacaksak aşkımız için...
Yanalım birazda ne çıkar...
Bugün herşey aşkımız için...
Deli olma zevkini çıkar....
İçimde bir kıpırtı var hayrola..!
Hop oturup hop kalkıyor gönül okuyor canıma...
Ne desem boş sığmıyor kelamı bu çok...
Diyor ki; leyla kavuştu mecnununa...
ooooo of of
Gafil avladı bu kez kahpe felek...
Bir yolunu bulup oyuna getirdi yine..
Tuzaklarına düşürdü beni bilerek...
ooooo of of
Her halinden alacak belli o da..
Yere bakan yürek yakanlardan ateşten gömlek...
Yine başımda kavak yelleri...
Bacayı sardı yarin alevleri..
Dili yansa da gönül aldırmıyor...
Ama çakmak çakmak gözleri
Tam 12 den vurdu kalbimi
Olan oldu bu gönül ferman dinlemiyor...
Bakışı gülüşü pek hoş...
Ağzından bal akıyor..
Onsuz hayat boş...
Can katıyor canıma
İçimde kelebekler uçuşuyor
Yol aldım aşıklar diyarına
ooooo of of
Gafil avladı bu kez kahpe felek...
Bir yolunu bulup oyuna getirdi yine..
Tuzaklarına düşürdü beni bilerek...
ooooo of of
Her halinden alacak belli o da..
Yere bakan yürek yakanlardan ateşten gömlek...
Yine başımda kavak yelleri...
Bacayı sardı yarin alevleri..
Dili yansa da gönül aldırmıyor...
Ama çakmak çakmak gözleri
Tam 12 den vurdu kalbimi
Olan oldu bu gönül ferman dinlemiyor...
Padişah
sakin ustume gelme inanamam
beni ben gibi sevmedin bilirim
bu seferde yalanci ben olamam
seni bir kalemde rezil ederim
korkuyorum sana ask´tan soz etmeye
inatciyim derdim cok
dostum cok hic dermanim yok
ah ne zaman bu ayrilik pek yaman
neler cektim bu dunyada
el´mi yaman ben´mi yaman
bu devirde;
kimse sultan degil
hukumdar degil
bezirgan degil
bu kadar guvenme hic kendine
kimse sah degil padisah degil
AH İSTANBUL
Uzanıp Kanlıca'nın orta yerinde bir taşa
Gözümün yasini yüzdürürüm Hisar'a doğru
Yapacak hiç bir şey yok
Gitmek istedi gitti
Hem anlıyorum hem çok acı
Tek taraflı bitti
Bir lodos lazım simdi bana
Bir kürek bir kayık
Zulada birkaç sise yakut
Yer gök kırmızı
Söverim gelmişine geçmişine ayıpsa ayıp
Düşer üstüme aksamdan kalma sabahyıldızı
Ah İstanbul İstanbul olalı
Hiç görmedi böyle keder
Geberiyorum askımdan
Kalmadı bende gururdan eser
İstanbul İstanbul olalı
Hiç görmedi böyle keder
Geberiyorum askımdan
Kalmadı bende gururdan eser
Ne acı ne acı insan kendine ne kadar yenik
Bulunmadı ihanetin ilacı yürek koca bir kara delik
Yapacak hiçbir şey yok gönül bu sevdi
Yeni bir ten yeni bir heyecan bilirim üstelik
Bir lodos lazım simdi bana
Bir kürek bir kayık
Zulada birkaç şişe yakut
Yer gök kirmizi
Söverim gelmişine geçmişine
Ayıpsa ayıp
Düşer üstüme akşamdan kalma sabahyıldızı
Ah İstanbul olalı
Hiç görmedi böyle keder
Geberiyorum aşkımdan
Kalmadı bende gururdan eser
İstanbul İstanbul olalı
Hiç görmedi böyle keder
Geberiyorum aşkımdan
Kalmadı bende gururdan eser





